Pages

18 Eylül 2011 Pazar

CEMAL GÜRSEL'İN HAYATINDAKİ 38 İMZA


27 Mayıs 1960 yılında darbe yapıp yönetime el koyan cunta bilindiği gibi "milli birlik komitesi" idi. Milli birlik komitesi önce darbeyi planlamış, bu planlamalarda liderlik çoğunlukla Cemal Madanoğlu'nda olmuştur. Ancak aralarında hiçbir general olmadığı için, emir komuta zinciri ihlali dolayısıyla ordunun kendi emirlerine girmeyeceği ve başarısız olacakları korkusu ile başlarına bir başka kişiyi getirmeye karar vermişlerdir. O sırada Kara Kuvvetleri Komutanı olan ancak emekliliğine çok kısa bir süre kalan ve İzmir'e zorunlu izine yollanan Orgeneral Cemal Gürsel milli birlik komitesi için aranan kişi olmuştu.

Milli birlik komitesi derbeyi yaptıktan sonra Cemal Gürsel'i çağırıp, komitenin başına geçirdi. Cemal Gürsel artık tek adam olmuştu. Cemal Gürsel'i tek adam yapan milli birlik komitesi tam 38 kişiden oluşuyordu.

Türkiye'yi onlarca yıl geriye götüren bu darbenin liderliğine getirilen Cemal Gürsel için 38 imza bir kez daha atılacaktı.

1966 Şubat ayında Cemal Gürsel ciddi anlamda hastaydı. Sol tarafına felç inmişti. Türkiye dışında tedavi edilmesi uygun görülmüştü. Amerika Başkanı Johnson'ın gönderdiği özel uçakla tedavi olmak için Amerika'ya gitti. 2 gün sonra ise durumu ağırlaştı. İyileşemeyeceği anlaşıldığında Türkiye'ye geri getirilmesi kararlaştırıldı. Yine bir özel uçakla ülkeye dönen Gürsel o sırada komadaydı.

Bir grup doktor Gürsel'in bitkisel hayata geçtiğini açıkladı. İşte Cemal Gürsel'in 38 imzayla ikinci randevusu bu olmuştu. Çünkü Cemal Gürsel'in bitkisel hayata geçtiğini ve fişinin çekilebileceğini billdiren doktorlar heyeti de tam 38 kişiydi.

Gürsel'i tek adam yapan bir 38 imzaydı, vefatında da 38 imza oldu.

4 Eylül 2011 Pazar

METAZAMAN


-Tarihteki Rakamsal Şifre Döngüleri-

Eski Yunan filozofu Aristoteles Fizik ismi verilen bir seri kitap yazmıştır. Bu serinin dışında felsefi sorgulamanın temel alanı ile ilgili başka çalışmaları vardı ve bu grupları sıraya koyarken Fizik'ten hemen sonrasını seçmişti. Bu kitapların o dönemde herhangi bir ismide yoktu. Bu sebeple ilk Aristoteles uzmanları bu kitaplara "ta meta ta fizika" yani "fizik ile ilgili kitaplardan sonra gelen kitaplar" ismini vermişlerdir. Bu 'metafizik' kelimesinin kaynağıdır.

Günümüzde daha baskın anlamıyla fiziksel olarak açıklayamadımız şeyler için kullanılır. Daha doğrusu materyalist anlamda açıklanamayan şeyler için kullanılır.

Bu kavram sadece fizik için değil zaman içinde geçerlidir. Zamanın da ötesi vardır: metazaman.

Tarih gelişigüzel akmaz. Olaylar belirli bir döngü içerisindedir. Bu periyotlar farklı zaman aralıklarına sahip olabilir.

Hekimoğlu İsmail 80'li yıllarda yazdığı Müslüman ve Para adlı kitabında metazamandan bahseder ve bu tarih döngülerinden bazı örnekler verir. Tarihe damga vuracak insanların belli bir periyotta yaşadığına örnek olarak şöyle bir liste sunar:

Türkiye'nin Manevi Mimarları:

1873-1960 Bediüzzaman Said Nursi
1888-1959 Süleyman Hilmi Tunahan
1881-1943 Abdülkerim Arvasi
1887-1942 Elmalılı Hamdi Yazır
1873-1936 Mehmet Akif Ersoy
1884-1971 Ömer Nasuhi Bilmen

Dünya Siyasetinden Önemli İsimler:

1881-1938 Mustafa Kemal Atatürk
1884-1974 İsmet İnönü
1874-1965 Churchill
1869-1948 Gandi
1889-1945 Hitler
1883-1945 Mussolini
1870-1924 Lenin
1879-1953 Stalin
1893-1945 Mao

Bu listelerin dışında bilim dünyasından, ünlü yazarlardan tamamına yakını bu bu periyot dahilinde yaşamışlar.

1880 yılları Hicri olarak 1300 yılıdır. 1979-1980 ise 1400.

Yukarıdaki örneklere baktığımızda geçtiğimiz yüzyılın en önemli şahıslarının tam hicri 1300'lerin başlarında doğduklarını ya da o dönemde çocuk olduklarını görürüz.

1980 yılında ise bu döngünün yeniden başlayacağı anlaşılmaktadır.

Zaten tarihe şöyle bir baktığımız zaman 80 li yıllarda kitleleri peşinden sürükleyebilecek liderlerin yoksunluğu hemen göze çarpar. Tabi ki bu dönemde yaşamış çok önemli şahsiyetler vardır. Ancak yukarıda verdiğimiz örnek listedeki gibi bir etki oluşmamıştır. Buna dönemin şartlarını imkan vermediği söylenebilir, zaten bizimde anlatmak istediğimiz tam olarak budur.

Sonuç olarak şunu anlıyoruz, 1980 yılı yaşadığımız yüzyılın önemli şahsiyetlerinin ortaya çıkacağı yıllardır. Bu asrın en önemli şahsiyetleri 1980 yılında çocuk veya gençlik çağındaydı.

Şimdiyse aradan 31 yıl geçti. Yani bu asrın önemli şahısları orta yaşa ulaştılar. Peki görebiliyor muyuz?

Yukarıdaki listeye tekrar bakalım. 1880 + 31 = 1911. Yukarıdaki örnek listemizdeki kişilerin 1911 yılında nasıl tanındıklarını düşünelim. Daha tam olarak parlamış değillerdi. Parlamaları bir kısmınında tanınmaları, 1915 sonrasında olmuştur. Özellikle I.Dünya Savaşı sonrası yaşanan yaklaşık 20 yıllık dönemde herşey olup bitmişti.

Bu döngüye göre 2016-2017 gibi bu asrın mühim şahısları kitleler tarafından daha net görülebilecek. devamında gelen yıllarda ise bu önemli şahısların en parlak yıllarını göreceğiz

21 Temmuz 2011 Perşembe

Hz.Muhammed (sav)'in Vahiy İle Gelecekten Haber Vermesi -4-


ZAMANIN KISALMASI

Hadislerde ahir zamanda zamanın kısalacağı haber verilmiştir. Bu zaman kısalmasının iki şekilde şekilde olacağı hadislerden anlaşılıyor. Birisi vasıtlar sayesinde mesafelerin kısalması, böylece hayatın akışının gittikçe artması şeklinde olacaktır. Diğeri ise doğrudan doğruya zaman kavramının kısalması şeklinde gerçekleşecektir.

İki şekilde de zaman kısalması günümüzde net bir şekilde yaşanmaktadır. Şimdi hadisler doğrultusunda konuyu inceleyelim.

Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Zaman kısalacak ve vasıtalarla mesafeler kısalacak. (Buhari, Fiten: 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313)

Yaşadığımız yüzyılın sesten hızlı uçakları, trenleri ve diğer gelişmiş ulaşım araçlarıyla, eski dönemlerde aylar süren yolculuklar şimdi birkaç saat içinde, üstelik çok daha güvenli, rahat ve konforlu bir biçimde yapılabilmektedir. Hadisin işareti de bu şekilde gerçekleşmektedir.

Günümüzün ileri teknoloji ürünü ulaşım araçlarına Allah Kuran’da şu şekilde işaret etmiştir:

Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkepleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır. (Nahl Suresi, 8)

Sadece ulaşım araçları değil bilgi transferide günümüzde muazzam derecede artmıştır. İnternet sayesinde birkaç saniye içinde dünyanın diğer ucuyla bağlantı kurabilmek sıradan bir durum haline gelmiştir.

Şimdi zaman kavramının bizzat kendisinin kısalmasına işaret eden hadislere bakalım.

Zaman tekarüb ederek (yaklaşarak) gece ile gündüz birbirine yaklaşır… (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 374, no. 681)

Zaman kısalıp sene ay, ay hafta, hafta gün, gün saat, saat de ateş tutuşturacak kadar az bir zaman olmadıkça kıyamet kopmaz. (Tirmizi, İbn-i Mace, Ahmed bin Hanbel; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 109)

Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

Zaman yakınlaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, haftada bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur. (Tirmizi, Zühd: 24, 2333)

Peki bu nasıl gerçekleşiyor? Bu sorunun cevabı Schumann Rezonansıdır. Dünyanın kalp atışı diye tabir edilen temel frekansına Schumann Rezonansı denir. Bu frekans özellikle son 30-40 yıldır çok fazla arttı. Bunun sonucunda ise zaman daha hızlı akıyor.

Saatiniz hala doğru zamanı size söylüyor. Bunun sebebi akrep ve yelkovanı eskiye göre daha hızlı hareket ediyor!

1400 yıl önce bildirilen bu gerçek günümüz bilimi sayesinde keşfedildi. Schumann Rezonansı hakkında daha detaylı bilgileri bir sonraki yazımızda paylaşacağız.

8 Temmuz 2011 Cuma

Hz.Muhammed (sav)'in Vahiy İle Gelecekten Haber Vermesi -4-


İRAN-IRAK SAVAŞI

Ahir zamanda meydana gelecek önemli bir savaş hadiste şöyle haber verilir:

Şevval ayında ayaklanma Zilkade’de harb konuşmaları,
Zilhicce’de ise harb vaki olacak.
(Kıyamet Alametleri,s. 166)

Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları İran-Irak Savaşı’nın gelişim aşamalarıyla aynı tarihlere denk gelmektedir:

Şevval ayında ayaklanma…

İran Şahı’na karşı olan ilk ayaklanma bilindiği gibi hadiste belirtilen 5 Şevval 1398 (8 Eylül 1976)’de olmuştur.

Zilkade’de harp konuşmaları ve Zilhicce’de ise harp vaki olacak…

Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim) ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştı.

Bir başka hadiste de bu savaşın ayrıntıları şöyle tarif edilir:

Faris yönünden gelecek olan bir kavimdir ki, şöyle diyecekler: “Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktır… Bir gün, onlara ve bir gün de sizlere verilsin, ve karşılıklı sözler tutulsun…” Onlar Mutıka çıkacaklar, Müslümanlar oradan aşağı yazıya inecekler… Müşrikler öbür yandaki (Rakabe) denilen bir simsiyah olan nehrin kenarında duracaklar… Aralarında savaş olacak: Her iki ordudan, Allah, zaferi kaldıracak. (Kıyamet Alametleri, s. 179)

- Faris yönünden gelecek olan: İran tarafından gelecek olan
- Faris: İran – İranlı
- Yazıya inecekler : Ovaya inecekler (Irak Ovası)
- Mutık: Yöredeki bir dağın adı
- Rakabe: Petrol kuyularının çok olduğu bölgedir.

“Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktır.”

Hadisin bu bölümünde iki taraf arasında, ırkçılıktan kaynaklanan bir anlaşmazlığın olacağına dikkat çekiliyor olabilir. Bu anlaşmazlık sebebiyle, “Yazı”ya (yani Irak Ovası’na) inileceği ve savaşın başlayacağı anlaşılmaktadır.

Allah, her iki ordudan zaferi kaldıracak…

Bu hadisin de işaret ettiği gibi, İran-Irak Savaşı 8 yıl sürmüş ve binlerce kayıp verilmesine rağmen bir netice alınamamıştır. İki taraf da kesin bir üstünlük sağlayamamıştır.

1400 yıl önceden verilen haber, birebir tüm detaylarıyla gerçekleşmiştir.

26 Haziran 2011 Pazar

Hz.Muhammed (sav)'in Vahiy İle Gelecekten Haber Vermesi -3-


FIRAT NEHRİNİN SUYUNUN KESİLMESİ

Hz.Muhammed (sav) dünyanın son döneminde yani ahir zamanda yaşanacak pek çok olayı detaylarıyla 1400 yıl öncesinden haber vermiştir.

Bu haberlerden biri de Fırat Nehrinin suyunun durmasıdır. Tarih boyunca böyle bir olay yaşanmamıştır. Ta ki günümüze kadar.

Şimdi Peygamberimizin 1400 yıl önceden bu olayı nasıl haber verdiğine bakalım:

Mehdi'nin alametlerindendir: Fırat Nehrinin durdurulması. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 39)

Keban Barajı'nın inşa edilmesiyle nehrin suyu durdurulmuştur.

Bu hadisenin ayrıntılarıyla ilgili diğer hadislerde de önemli bilgiler verilmektedir: Fırat (Nehrinin suyu çekilerek) kıymetli altın hazinesini açıklaması zamanı yaklaşıyor. Her kim o zaman orada bulunursa, ondan bir şey almaya uğraşmasın!. (Çünkü ihtiyar dünyanın ömrü sona ermiş bulunacaktır.) (Sahih-i Buhari, 12/305)

Resulullah: Fırat Nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmayacaktır. İnsanlar onun için harb edecek ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecek, onlardan her adam, keşke kurtulan ben olsaydım, diyecektir buyurmuşlar. (Sahih-i Müslim, 11/320)

Resulullah: Fırat'ın altın bir dağ üzerinden açılması yakındır. İmdi orada kim bulunursa, ondan birşey almasın! buyurdular. (Sahih-i Müslim 11/320)

Resulullah şöyle buyurdu: Yakında Fırat Nehri altın hazinesini açığa çıkarır, kim buna hazır bulunursa, ondan bir şey almasın. (Sünen-i Ebu Davud, 5/116)

(Resulullah:) "Fırat Nehri bir altın dağını açığa çıkarır" dedi. (Sünen-i Ebu Davud, 5/116)

Fırat Nehrinin suyu çekilerek altın hazinesini açıklaması zamanı yaklaşıyor. Her kim, o zaman orada bulunursa o hazineden bir şey almasın. Aksi takdirde ya ölür veya öldürülür." (Hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir/Riyazü's Salihin, 3/332)

Görüldüğü gibi Hz. Mehdi'nin çıkışının önemli bir alameti olan Fırat Nehrinin suyunun durdurulması ve altın değerinde bir hazinenin ortaya çıkması pek çok büyük hadis kitabında yer almaktadır. Şimdi hadislerde geçen önemli ifadeleri inceleyelim:

Resulullah buyurdu ki: (1) Fırat Nehrinin suyu çekilip (2) altından bir dağ meydana çıkmadıkça kıyamet kopmaz. (3) Bu hazine üzerine kıtal vukua gelir, her yüzden doksan dokuzu ölür. (Kıtale iştirak edenlerden) Her kişi yalnız ben halas olacağım (kurtulacağım) diye ümitlenir. (Hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir/Riyazü's Salihin, 3/332)

(1) Fırat Nehrinin suyunun çekilip...
Suyuti hazretlerinin kitabında bu hadis "suyun durdurulması" olarak geçmektedir. Gerçekten de Keban Barajı, Fırat Nehrinin suyunu durdurdu, kesti.

(2) "Altın"dan bir dağ meydana çıkmadıkça...
Yapılan baraj sayesinde; elektriğin üretilmesi, toplanan suyun arazide kullanılarak toprağın veriminin artması ve ulaşım kolaylığının sağlanması gibi sebeplerle, buradaki topraklar "altın" gibi kıymetli hale gelmiştir.

Barajlar, şekil itibariyle de betondan dev bir dağı andırmaktadır. Bu barajdan (hadis-i şerifteki benzetmeye göre dağdan) altın değerinde servet dökülmektedir. Dolayısıyla baraj "altın bir dağ" özelliği kazanmaktadır. (En doğrusunu Allah bilir)

(3) Bu hazine üzerinde kıtal (*) vukua gelir
*Kıtal: Birçok kişinin ölümüne sebep olan kavga
Bölgede halen devam eden yaygın anarşi ve kıtal sebebi ile oradan toprak alan, o bölgedeki anarşinin zararına uğrayabilir. Hadisteki ifadeyle ya ölür ya da öldürülür.

Bilindiği gibi 68 lerde, 70 lerde yaşanan komünist ayaklanma, o sıralarda öğrenci olan daha sonra bir başka komünist ayaklanmaya liderlik yapacak bir katili yetiştirmişti: Abdullah Öcalan. Masum ve dindar Kürt halkını zorla komünist yapmaya çalışan bebek katilinin kendine hedef seçtiği bölge hadislerdeki bölgedir.

Yani baraj ile Fırat nehrinin suyunun kesilmesinin hemen ardından çıkan PKK terörü hadislerde detaylarıyla bildirilmiştir.

18 Haziran 2011 Cumartesi

Müştak Baba'nın 100 Yıl Önceden Tarihiyle Verdiği Haber!


Tam adı Mustafa Müştak Efendi olan Müştak Baba, 1750'lerde Bitlis'te doğdu. Medresede okurken tasavvufa merak saldı ve Kadiriye tarikatine girdi. Sonra, uzun seyahatlere çıktı; İstanbul'a da geldi, Selámi Efendi Dergáhı'na şeyh oldu ve zamanın hükümdarı İkinci Mahmud ile Sadrazam Ákif Paşa'nın yakın çevresine girdi. Daha sonra da memleketi Bitlis'e dönerken uğradığı Muş'ta ‘sihirbazlık yaptığı' gerekçesiyle öldürüldü, bir iddiaya göre de idam edildi.

Zamanının kuvvetli bir şairi olan Müştak Baba "Ebced" ve "Cifr" ilmine iyi derecede hakimdi. 1846'da basılan ‘Divan'ındaki bazı şiirlerde bu ilmi kullanarak gelecekle alakalı birçok şifreli mesaj yazdı, hatta basılmayan şiirlerinde de gelecekten haber vermekteydi, üstelik günün birinde aniden öldürüleceğini bile yazmıştı ve en önemli kehaneti, Ankara'nın 1923'te İstanbul'un yerini alıp başkent olacağını 100 küsur sene öncesinden söylemesiydi!

‘Müştak Baba Divanı'nın elyazması kütüphanelerinde çok sayıda nüshası bulunuyor ve onlarca şiir, ebced sisteminin gelecek tahminine uyarlanmasını bilen kişiler tarafından şifrelerinin çözüleceği zamanı bekliyorlar.

Biz şimdi Ankara'nın İstanbul'un yerine başkent olacağını haber verdiği şiirini inceleyelim. Şiir Osmanlıca haliyle şöyle:

‘Me'vá-yı názenine kim elf olursa efser / Lá-büdd olur o me'va İslámbol ile hemser // Nun ve'l-kalem başından alınsa nun-ı Yunus / Aldıkda harf-i diger olur bu remz ızhár // Miftáh-ı sure-i Kaf ser-had-i kaf tá kaf / Munzamm olunmak ister Rá-yı Resul-i Peyamber // Háy-ı huy ile áhir maksud oldu záhir / Beyt-i veliyyü'l-ekrem Elhác Abd-i ekber // Ey pádişáh-ı fehhám Sultan Hacı Bayram / Revhán ister ikram-ı Müşták-ı abd-i çáker'

Şimdi, şiirin günümüz Türkçesiyle tercümesine bakalım:

‘1000 manasına gelen ELF sözü, güzeller beldesinin başına EFSER, yani tac olarak konursa, o belde İstanbul'dan farksız bir hale gelir. Sonra, Yunus Suresi'ndeki NUN ve Kaf Suresi'ndeki KAF harfleri alınır. Resul'ün, yani Hazreti Peygamber'in RI harfi de bunlara ilave olunmak ister ve maksad ‘háy-ı huy' sözündeki ‘HE' harfi ile tamamlanır. Ey anlayışlıların padişahı olan Sultan Hacı Bayram! Senin bulunduğun o güzel belde, bu değersiz kul Müştak'tan hürmet istiyor!'

Müştak Baba, şiirin ilk mısraında ‘1000' manasına gelen ‘elf' ve ‘tac' demek olan ‘efser' sözlerini veriyor ve ‘efser'in başına ‘elf'in ilave edilmesi gerektiğini söylüyor. Ebced hesabıyla 341 tutan ‘efser'e ‘elf'in, yani ‘1000' sayısının ilavesiyle, Ankara'nın başkent yapıldığı 1923'ün Hicri takvimle karşılığı olan 1341 tarihini elde ediyoruz.

Müştak Baba, daha sonra beş mısrada sırasıyla ‘elif', ‘nun', ‘kaf', ‘rı' ve ‘he' harflerini veriyor. Bu harfler, bu sırayla yazıldıklarında ortaya ‘Ankara' kelimesi çıkıyor. Yani, Müştak Baba, ‘Ankara'nın eski harflerle yazılışı olan ‘A-N-K-R-H' harflerini sıralıyor, ‘Güzeller beldesi ve Hacı Bayram'ın memleketi olan Ankara, 1341 yılında başlara tac olacak ve İstanbul'dan -yani, şiirin yazıldığı zamanın başkentinden- farksız hále gelecek' diyor.

29 Nisan 2011 Cuma

Aziz Malachy'nin 112 Papa Listesi -5-


-İstanbul'a ve Hz.Mehdi'ye İşaretler-

XVI. Benedict'ten sonra tek isim kalmıştı. Petrus Romanus. Petrus Romanus için zenci olacağı yönünde tahminler var. Benedict'in armasındaki zenci motifi de buna işaret deniliyor. "Zeytinin Zaferi" Petrus Romanus içinde geçiyor Malachy metninde. Bu sebeple zeytinin rengi siyahın zafer kazanacağı yönünde bir işaret var deniliyor. Hatta tam bu dönemlerde tarihte ilk defa ABD başkanınında zenci olmasının buna bir işaret olduğu söyleniyor.

Tüm bunlar gerçekleştiği zaman daha net görülecektir. Malahcy metnine göre Papalığın bitiş tarihi olarak 2020'li yıllar işaret edilmişti.

Peki son papa Petrus Romanus'tan sonra ne olacak?

İşte Malachy'nin açıklaması: 

In persecutione extrema S.R.E. Sedebit.
Petrus Romanus, qui pascet oves in multis tribulationibus;

Quibus transactis civitas septicollis diruetur,
Et Iudex tremendus iudicabit populum suum.

Yani:

Son zulüm sırasında kutsal Roma Kilisesi'nin başında
Romalı Peter bulunacak.
Ve o sürüsünü sayısız felaket ortasında otlatacak;

Sonra "yedi tepeli şehir" yıkılacak,
Ve "Heybetli Hakim" insanlığı yargılayacak.

Benedict şu an 84 yaşında. Muhtemel ki birkaç yıl sonra Petrus Romanus diye işaret edilen papa gelecek ve 2020 lerde de görevde olacak. Bu yıllarda ise Hristiyan dünyasınn zorluklar yaşayacağı anlatılıyor. Bu zorluklar yine muhtemelen doğal felaketler ve ekonomik kriz olabilir. Bu yıllar ise İslam dünyasının Hz.Mehdi önderliğinde birleşeceği, bilimde, sanatta, teknolojide, ekonomide ve hayatın geri kalan diğer tüm alanlarında altınçağının başlangıcı olacaktır.

Yedi tepeli şehir açıkça İstanbulu işaret etmektedir. 2027 gibi, İstanbul'da ki münafıkların faaliyetlerinin yıkılışı haber veriliyor. Bunu son cümleden daha net anlıyoruz:

Heybetli Hakim insanlığı yargılayacak.
Heybetli olmak ve Hakim olmak bilindiği hadislerde Hz.Mehdinin özellikleri olarak zikredilir.

Ve bu iki cümleden çıkan yorum şudur: İstanbul'da "Mehdi hakim olacak" ve adaletle "hükmedecektir". Mehdi hakim olduysa antiMehdi tüm hareketler ise "yıkıma" uğramış demektir.

27 Nisan 2011 Çarşamba

Aziz Malachy'nin 112 Papa Listesi -4-


Listenin sonuna geldik. Şimdi son 38 Papa'yı görelim:

74-Urban VII (1590)

"De Rore Cœli (Cennetin kırağısı)"
En kısa görev yapan papalardan biridir. Tahta geçtikten, sadece 13 gün sonra ölmüştür.

75-Gregory XIV (1590-1591)

"Ex Antiquitate Urbis (Eski Şehirden)"
M.Ö 400'de kurulan Milan şehrinde, 1553 yılında doğmuştur.

76-Innocent IX (1591)

"Pia Civitas İn Bello (Savaştaki dindar şehir)"
Papa olmadan önce,Kudüs şehrinin patrikliğini yapmıştır.

77-Clement VIII (1592-1605)

"Crux Romulea (Roma Haçı)"
Armasında ard arda dizili haçlar var:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Clemente_VIII.svg

78-Leo XI (1605)

"Undosus Vir (Dalgalı adam)"
''Dalga'' nın ,cennetin kırağısı (su damlası) gibi bir anlamı olduğu söylenir. Çünkü VII.Urban gibi, bu papa da çok kısa görevde kalmıştır. Sadece 27 gün.

79-Paul V (1605-1621)

"Gens Perversa (Vahşi ırk)"
Armasında, cehennem ejderhasına ilaven, üstünde kara bir kartal vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Paulo_V.svg

80-Gregory XV (1621-1623)

"In Tribulatione Pacis (Sûlhün tacizinde)"
Papalık yaptığı 2 yılda, İngiliz ve Roma piskoposlukları arasında yaşanan gerginliği biraz yumuşatmıştır. Politik meselelerde, barış çabalarıyla tanınan bir papa olmuştur.

81-Urban VIII (1623-1644)

"Lilium Et Rosa (Zambak ve gül)"
21 yıllık papalığı döneminde kendini İngiltere ve Fransa arasındaki ilişkileri düzeltmeye adadı. Bitki sembolizminde: Fransa ''zambak'', İngiltere ''gül'' olarak anılır.

82-Innocent X (1644-1655)

"Jucunditas Crucis (Haç Sevinci)"
X.Innocent'in seçimiyle ilgili toplanan mecliste, kardinaller yeni papayı seçmek için çok zorlanmışlardır. Papalık tarihinin en uzun süren seçiminin bu olduğu tahmin edilmektedir. Malachy seçim sonucu duyulan sevince işaret etmiştir.

83-Alexander VII (1655-1667)

"Montium Custos (Tepelerin Gardiyanı)"
Armasında dağ figürleri vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Alessandro_VII.svg

84-Clement IX (1667-1669)

"Sydus Olorum (Kuğu yıldızı)"
IX.Clement, kardinaller meclisindeki görevi esnasında, ''Kuğu Odası'' olarak bilinen dairede kalmıştır.

85-Clement X (1670-1676)

"De Flumine Magno (Büyük nehirden)"
Roma'da, 1590 yılında yılında doğmuştur. 1590 Temmuzunda, Tiber nehri, sıradışı biçimde yatağından taşmıştır.

86-Innocent XI (1676-1689)

"Bellua İnsatiabilis (Doyumsuz yaratık)"
XI.Innocent, bir bankacı ailesinden gelmektedir. Papa seçildiği zaman, Pasquino Heykeli'nin altına bir afiş asılmıştı. Afişte: ''Tefeci tezgahında oturan birini Papa seçtiler'' yazıyordu.
Ayrıca Osmanlı'nın 2.Viyana kuşatması bu yıllara denk geliyor. XI.Innocent Viyananın savunması için çok büyük mali yardım sağlamıştır.
Bunun yanında Oranje'li Willem Papadan mali destek talep etmiş. Bu yardımla Fransaya saldıracağını söylemiştir. Bu taktikle Papayı kandırıp yardımı almış ve ülkesi İngiltereye dönmüştür. Döndüğünde ise İngilterede Protestanlığı yaymış ve Papalığa bir düşman daha doğmuştur.
Dolayısıyla "doyumsuz yaratık" tabiri tam üzerine oturmaktadır.

87-Alexander VIII (1689-1691)

"Pœnitentia Gloriosa (Görkemli pişmanlık)"
VIII.Alexander zamanında, papalık hazinesi Osmanlı'nın Viyana kuşatmasından sonra yapılan savaşlar yüzünden tükenme noktasına gelmişti.
Protestanlık Avrupa'da iyice yerleşmişti ve bu Vatikan'ın kâbusu haline gelmişti.
Bu karışıklık ortamında, Fransa'nın Galya bölgesinde, Papalığa karşı yaşanan bir ihanet yüzünden, Galya piskoposları, bu papa önünde boyun eğip; pişmanlıklarını dile getirmişlerdi.

88-Innocent XII (1691-1700)

"Rastrum İn Porta (Kapının eğimi)"
''kapının eğimi'' tanımı ''yeni bir kapı açılmasına''; yani yeni bir çağın başlamasına işaret ediyor. Çünkü 1699 yılında Osmanlı Karlofça antlaşmasını imzalamış ve artık Avrupa'da çekilme sürecimiz başlamıştır. Türk-İslam dünyasının siyasi üstünlüğü kaybolurken, Batı güç kazanmaya başlamıştır.

89-Clement XI (1700-1721)

"Flores Circundati (Çiçeklerle çevrili)"
XI.Clement'in doğduğu şehrin arması, bir çiçek çelenginden meydana gelir.

90-Innocent XIII (1721-1724)

"De Bona Religione (Uygun bir geçmişten)"
XIII.Innocent, kiliseye bir çok papa vermiş olan, meşhur Conti ailesine mensuptur. Yani, geçmişi sağlam ve uygun bir papa.

91-Benedict XIII (1724-1730)

"Miles İn Bello (Savaştaki asker)"
6 yıllık görevi süresince, yoğun bir şekilde dini disiplini sağlamaya ve kardinaller arasındaki lüks ve dünyevi ihtişam merakına karşı son derece çetin bir savaş vermiştir.

92-Clement XII (1730-1740)

"Columna Excelsa (Yüksek sütun)"
XII.Clement,gömülmek istediği Aziz John Lateran Kilisesi'ne bir şapel yaptırmıştır. Bu şapeldeki iki kolon, daha önce Agrippa Panteon'unun girişinde yer almaktaydı. Ayrıca, bu papanın anısına bir bronz heykel dikilmiştir.

93-Benedict XIV (1740-1758)

"Animal Rurale (Çayırın hayvanı)"
XIV.Benedikt, çok sıkı çalışan bir papaydı. Masasında sürekli yazı yazdığı bilinir. Bizim avami tabirimizle uyuşuyor: "inek".

94-Clement XIII (1758-1769)

Rosa Umbriæ (Umbria gülü)
''Umbria gülü'' ifadesi, Hristiyanlıkta yüksek mertebeyi simgeler. XIII.Clement, aziz ilan edilmişti.

95-Clement XIV (1769-1774)

"Ursus Velox (Atik ayı)"
5 yıllık hükmünde, reformcularla ve Vatikan'dan iyice kopan Cizvitler ve Rus Ortodosklarla uğraşmıştır. Bu diplomatik mücadelesi Fransız ihtilalini dahi geciktirmişti.

96-Pius VI (1775-1799)

"Peregrinus Apostolicus (Avare papa)"
VI.Pius, boşa harcamalar yapan, keyfine düşkün, diplomasi yerine sanatla ilgilen biriydi. Malachy'nin dediğine çok uygun biçimde avareydi.
Fransız ihtilâne engel olamadı. Reformcular, bu papanın acizliğinden faydalanıp, ihtilâli daha kolay gerçekleştirdiler. Daha sonra, yanlış diplomasi sonucu Napoleon'un ordusunu üstüne çekti. Fransız ordusu, Papalık İtalya askerlerini yendi ve Roma'ya geldi.
VI.Pius, yaşamının son iki senesini Fransız devriminin politik suçlarından firar eden bir kaçak olarak geçirdi. 1799 yılında öldü. 1800 yılıyla, Vatikan'ın siyasi varlığı sona erdi. O tarihten sonra Papalık, sadece katoliklerin dini işlerini yürütme göreviyle kısıtlandıralacaktı.

97-Pius VII (1800-1823)

"Aquila Rapax (Yırtıcı Kartal)"
Papa'nın armasında bir yazı var. Papalık armalarında,bu papa dışında hiç yazı kullanılmamıştır. 2.Jean Peal'de ''M'' harfi vardır ki; o harftir. Bundan sonraki 3 tane papada bir aslanın tuttuğu bir kitapta küçük yazılar görünür. Ama buradaki gibi büyük harflerle bir yazıyı hiçbir papa kullanmamıştır. Yakından görmek isteyenler:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Pio_VII.svg

''PAX'' yazıyor. Pax'ın barış demektir.Ama Malachy rapax var. ''Rapax'' yırtıcı ve aç gözlü anlamlarına gelir. Napoleon'un amblemi kartaldır. Malachy, burada papanın ''pax'' ıyla Napoleon'un ''aquilara'' sını birleştirmiştir. Yüzyıllar önceden Napoleon'a da işaret etmiştir.

98-Leo XII (1823-1829)

"Canis Et Coluber (Köpek ve yılan)"
6 yıllık döneminde,kilisenin düştüğü kötü durumu bir nebze olsun düzeltmeye çalışmıştır. Sadık, dikkatli, ihtiyatlı ve gerektiğinde sinsi bir şekilde bu faaliyetini yapmıştır.

99-Pius VIII (1829-1830)

"Vir Religiosus (Dindar bir adam)"
VIII.Pius'un ailesi kiliseye pek çok papa kazanmıştır. Bu papanın dinine üst seviyede bağlı olduğu bilinmektedir. Asıl ilginç olanı: kehanette geçen ''Religiosus'' ve Papa'nın ünvan ismi ''Pius'' kelimelerinin aynı anlama gelmesidir. Kutsal ve dindar anlamına.

100-Gregory XVI (1831-1846)

"De Balneis Hetruriæ (Etrurya hamamlarından)"
XVI.Gregory, dini hayatına, XIII.yy'da Etrurya'da kurulmuş olan Kamoldoiz mezhebinde başlamıştı.

101-Pius IX (1846-1878)

"Crux De Cruce (Haçtan gelen keder)"
Tam 32 yıl Papalık yapmıştır. Bu 32 yıl Hristiyanlar için çok zorlu geçmiştir. Bir çok ülkede kilisenin mallarına el konulmuş, dini mezhepler kaldırılmış ve piskoposlar ya hapsedilmiş ya da sürgün edilmişlerdi. Bu zorlu dönemin doruğa ulaştığı zaman ise 1873'teki Kulturkampf olayıydı. Almanya'da, 1872 yılında çıkarılan bir yasa ile ülkedeki tüm Cizvit rahipleri bir gecede sürüldü ve sahip oldukları kurumlara el konuldu. 1873 yılında çıkarılan "Mayıs yasaları" ile, devlet hizmetinde çalışan tüm rahipler işten atıldı. Evlilik ve eğitim konularında, kilisenin herhangi bir uygulamada bulunması yasaklandı ve kiliselerdeki vaazlara sınırlandırmalar getirildi. Bazı başpiskoposlar tutuklandı; bunun sonucunda tam 1300 kilise rahipsiz kaldı.

102-Leo XIII (1878-1903)

"Lumen İn Coelo (Gökyüzündeki ışık)"
Armasında parlayan bir kuyruklu yıldız vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Leone_XIII.svg

103-St. Pius X (1903-1914)

"Ignis Ardens (Yanan ateş)"
Vatikan'da köklü reform çalışmaları yapmıştır. Katı, bağnaz katolik kilise felsefesini, değiştirmeye uğraştı. Buna gerekçe olarak, dindarlığın ve saf inancın insanlar arasında yaygınlaşmasının, yegane önemli sebep olması gerektiği yönündeki düşüncesiydi. Fransız ihtilâlinden beri sürekli sarsılan ve düşüşte olan kilise popülaritesini biraz olsun durdurabilmiştir.

104-Benedict XV (1914-1922)

"Religio Depopulata (Heba olmuş din)"
Papa XV.Benedikt'in hükümdarlık yıllarında 1.Dünya Savaşı yaşanmıştır.
Ayrıca 1917'de, Sovyet komünist devrimi, önceden son derece dindar olan Rusya'daki ruhani hayatın bitmesine sebep olmuştur. Rusya'da dini hayat yasaklanmıştır.
O yıllarda yaşanan İspanyol gribinde milyonlarca Hristiyan telef olmuştur.

105-Pius XI (1922-1939)

"Fides İntrepida (Sarsılmaz inanç)"
Papalık yaptığı 17 yıl, faşistlerin dönemidir. Mussolini'nin acımasız bir şekilde dine yaptığı baskıya mağruz kalmıştır.

106-Pius XII (1939-1958)

"Pastor Angelicus (Melek çoban)"
Onun hakkındaki genel kabul görmüş tanım, ona emanet edilmiş süreye, kendini tamamen adamış bir melek gibi bir çoban olması ve sürüsü de 2.Dünya Savaşı'nda azap çeken herkesden ibarettir. XII.Pius, tüm zamanların en iyi Papalarından biri olarak kabul edilir.

107-John XXIII (1958-1963)

"Pastor Et Nauta (Çoban ve Denizci)"
Aslında hem katolikler hem de katolik olmayanlar tarafından, tarihteki en sevilen papalardan biri olmuştur. Kehanetteki ''çoban'' yakıştırması buna işaret eder. Yani sürünün, şefkatli ve sevecen çobanı. Papa olmadan önce, Venedik piskoposluğu yapmıştır; ki suyolları ve gondollarıyla tanınan Venedik, kehanetteki ''denizci'' tanımına karşılık gelir.
1960'lı yıllara geldik artık ve Malachy'yi duymayan kalmamıştı neredeyse. Bu papanın seçimi sırasında çok ilginç ve ilginç olduğu kadar da komik bir olay yaşanmıştır. Malachy ile çok fazla ilgilenen New York'lu kardinal Spellman, ''Çoban ve Denizci'' kehanetini üzerine alınmış olacak ki bir tekne kiralamış; içine de koyunları kuzuları doldurmuş ve Tiber nehrinde, bir aşağı bir yukarı gezinmiştir. Bu sırada Kardinaller Meclisi'nde papa seçimi yapılıyordu. New York'lu kardinal, Vatikan'daki kardinallere aradığınız papa benim mesajı veriyordu. Ama tabiki ciddiye alınmadı. Zaten seçilen Papa Malachy'nin metinlerine bire bir uyuyordu.

108-Paul VI (1963-1978)

"Flos Florum (Çiçeklerin Çiçeği)"
Armasında 3 tane zambak vardır. Kendisinden sonra 3 Papa kaldığına işaret ettiği söylenir.
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Coat_of_Arms_of_Pope_Paul_VI.svg

109-John Paul I (1978)

"De Medietate Lunæ (Yarım ay'dan)"
I.John Paul'ün, Papa olduğu tarih, ayın dörtte bir çeyrekliğine gelmesinin bir gün sonrasına denk gelir. Kendisinin papalığı ancak 33 gün sürdü. Yani aysal bir döngüden tamı tamına 5 gün daha uzun bir süreliğine. Yeni aydan 1 gün önce öldü.
Aslında çok basit bir başka açıklama vardır: 1.John Paul, yarım ay zamanı 17 Ekim 1912'de doğmuştur.

110-John Paul II (1978-2005)

"De Labore Solis (Güneşin Meşakkati'nden)"
Kısmi bir güneş tutulması (hint okyanusu üzerinde) sırasında: 18 Mayıs 1920'de doğdu ve ender bir hibrid tutulması (pasifiğin ve güney amerika'nın güneydoğusunun üzerinde) sırasında: 8 Nisan 2005'de defnedildi.
8 Nisan'daki tutulma çok nadir rastlanan bir tutulmaydı: Yeni Zelanda açıklarında parçalı tutulma olarak başlayan tutulma, Pasifik okyanusu üzerinde önce halkalı, sonra tam, sonra yine halkalı olduktan sonra, Panama üzerinde parçalı güneş tutulması olarak battı.
2.Jean Paul'ün Güneş tutulmasıyla başlayan hayatı, yine bir güneş tutulmasıyla bitiyordu.

111-Benedict XVI (2005-..?..)

"Gloria Olivæ (Zeytin'in Zaferi)"
Papalık tarihindeki ''Benedict'' rahiplerinin simgesi ''zeytin'' dir.

Listede tek bir isim kaldı. Petrus Romanus. Ondan nasıl bahsedildiğini, Hz.Mehdi'ye ve İstanbul'a nasıl işaret edildiğini göreceğiz.

25 Nisan 2011 Pazartesi

Aziz Malachy'nin 112 Papa Listesi -3-


Metindeki diğer 36 Papa'nın nasıl işaret edildiğini görelim:

38-Clement VI (1342-1352)

"Rosa Attrabensis (Arras'ın gülünden)"
VI.Clement, papa olmadan önce; 1328 yılında Arras piskoposuydu. Armasında, altı tane gül vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Gregorio_XI.svg

39-Innocent VI (1352-1362)

"De Mõtibus Pãmachii (Pammachius dağlarından)"
1342 yılında, Pammachius Kardinal piskoposu olmuştur.

40-Urban V (1362-1370)

"Gallus Vicecomes (Fransız viskontu)"
1310 yılında, soylu bir Fransız ailesinin oğlu olarak dünyaya geldi.

41-Gregory XI (1370-1378)

"Novus De Virgine Forti (Güçlü bakireden gelen adam)"
Santa Maria Nova kardinaliydi.18 yaşında kardinal olmuş; ve genç sayılabilecek bir yaşta papa olmuştur. Zamanında yaşamış aziz bakire Cahterine'nın,ruhani görüşlerini almıştır.

42-Urban VI (1378-1389)

"De Inferno Prægnãti (Cehennemden gelen Pregnani)"
VI.Urban'ın gerçek adı ''Bartelomeo Prignano''dur. Naples yakınlarında, İnferno diye bilinen bir şehrin yerlisiydi.

43-Clement VII (1378-1394)

"De Cruce Apostilica (Papa haçından)"
Armasında,4 parçaya ayrılmış bir haç vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Clemente_VII_(Avignone).svg

44-Boniface IX (1389-1404)

"Cubus De Mixtione (Alacanın karesi)"
Armaya bakmak yeterli:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Bonifacio_IX.svg

45-Benedict XIII (1394-1417)

"Luna Cosmedina (Cosmedin'in Ay'ı)"
Gerçek adı ''Peter Luna''dır. 1375 yılında Cosmedina'daki St.Mary unvanının kardinali olmuştur. Armasında hilâl vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Benedetto_XIII_(Avignone).svg

46-Innocent VII (1404-1406)

D"e Meliore Sydere (Daha iyi bir yıldızdan)"
Armasında kuyruklu bir yıldız var:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Innocenzo_VII.svg

47-Gregory XII (1406-1415)

"Nauta De Ponte Nigro (Kara köprüden gelen denizci)"
XII. Gregory, Nigripontis Kilisesinin danışmanıydı. 1327 yılında, Venedik'de doğmuştur.

48-Alexander V (1409-1410)

"Flagellum Solis (Güneşin kırbacı)"
Yine armaya bakmak yeterli:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Alexandre_V_(Pisa).svg

49-John XXIII (1410-1415)

"Cervus Sirenæ (Sirenlerin geyiği)"
Cossa'nın, simgesi geyik olan St.Eustacihus kardinali oluşuna bir atıftır. Ayrıca kendisi, armasında sirenler olan Napoli şehrinde doğmuştur.

50-Martin V (1417-1431)

"Corona Veli Aurei (Altın peçeli sütun)"
Armasında bir sütun; ve bu sütunun üzerinde bir altın taç bulunmaktadır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Martino_V.svg

51-Clement VIII (1423-1429)

"Schisma Barchinonicum (Barcelona hizipçiliği)"
Adı, Vatikan'ın listesinde sadece bir dipnotta geçen VIII.Clement'i, Malachy'nin Papalar listesinde atlanmaması ve listeye dahil etmesi ilginçtir. VIII.Clement Barcelona piskoposu idi.

52-Eugene IV (1431-1447)

"Lupa Cœlestina (Coelestine'li kurt)"
IV.Eugene Celestin mezhebine mensuptu ve arması bir dişi kurt olan Sienanın Piskoposu idi.

53-Felix V (1439-1449)

"Haç aşığı"
Papalık armaları, ilk olarak 12.yy'ın sonlarından itibaren kullanılmaya başlamıştır. O tarihten bu yana gelen 115'e yakın papanın armaları içerisinde en belirgin haç şekli, bu papanın; yani haç aşığı V.Felix'indir.
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Felice_V_(antipapa).svg

54-Nicholas V (1447-1455)

"De Modicitate Lunæ (Ay'ın küçüklüğünden)"
V.Nicholas,1397 yılında,Luni piskoposluk bölgesinin Sarzana eyaletinde doğmuştu.

55-Callistus III (1455-1458)

"Bos Pascens (Beklenen öküz)"
Yine armaya bakalım:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Callisto_III.svg

56-Pius II (1458-1464)

"De Capra Et Albergo"
Capra da, Albergo da özel isimdir. II.Pius, papa olmadan önce; kardinal Capranica ve Albergato'nun sekreteriydi.

57-Paul II (1464-1471)

"De Ceruo Et Leone (Bir geyik ve aslandan)"
İlk olarak, Cervia piskoposu ve Venedik kardinali olmuştur. Cervia piskoposluğunun simgesi ''geyik'' tir. II.Paul'un armasında ''aslan'' vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Paulo_II.svg

58-Sixtus IV (1471-1484)

"Piscator Minorita (Minorit balıkçı)"
IV.Sixtus, bir denizcinin oğlu olarak doğdu ve Minor keşişlerinin bir üyesi oldu. Malachy, bunların hepsini,y aklaşık 300 yıl önce söylemişti. Ancak daha da ilginç olan bir şey vardı: Malachy'nin yaşadığı yıllarda Minor Keşişleri diye bir topluluk yoktu.

59-Innocent VIII (1484-1492)

"Praecursor Siciliæ (Sicilyalı haberci)"
VIII.İnnocent Sicilyada kardinaldi.

60-Alexander VI (1492-1503)

"Bos Albanus İn Portu (Limandaki Albano Boğası)"
Armaya bakalım:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Papal_Arms_of_Alexander_VI.svg

61-Pius III (1503)

"De Parvo Homine (Küçük bir adamdan)"
III.Pius'un aile ismi: Piccolomini, ''küçük adam'' manasına gelir.

62-Julius II (1503-1513)

"Fructus Lovis Juvabit (Jüpiter'in meyvesinin yardımı)"
Resimde görülen arma, Hristiyan inancında; Jüpiter'in kutsal meşe ağacıdır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Sisto_IV.svg

63-Leo X (1513-1521)

"De Craticula Politiana (Politian Izgarası'ndan)"
Bu papanın,eğitmeni ve akıl hocası,o zamanın meşhur humanisti ve bilgini Angelo Politiano'ydu.

64-Adrian VI (1522-1523)

"Leo Florentius (Floransa aslanı)"
Gerçek adı ''Adrıano Florensz''. Armasında 2 aslan mevcut:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Adriano_VI.svg

65-Clement VII (1523-1534)

"Flos pilei ægri. (Halka çiçeği)"
Armasında 6 tane yuvarlak vardır. Halka şeklinde dizilmişlerdir. Üstteki mavi yuvarlağın içinde 3 tane çiçek vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Papas_Medicis.svg

66-Paul III (1534-1549)

Hyacinthus Medicorũ (Hekimlerin sümbülü)
40 yıl boyunca St.Cosmas ve Damian kardinalliği yapmıştır. Bu kardinallikler, hekimlikle uğraşıyordu.

67-Julius III (1550-1555)

"De Corona Montana (Dağların tacından)"
Bu papanın armasında,dağ motifleri ve defne yapraklarından taçlar bulunmaktadır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Gulio_III.svg

68-Marcellus II (1555-1555)

"Frumentum Flocidum (Kıllı tohum)"
II.Marcellus'un armasında buğday başakları vardır. ''tohum'' ifadesi, buna işaret eder:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Marcello_II.svg

69-Paul IV (1555-1559)

"De Fide Petri (Peter'in inancından)"
Papa'nın ismine işaret etmiştir burada. IV.Paul'un gerçek ismi: ''Giovanni Pietro Caraffa''. ''Fide'' latince kelimesi, papanın soyadına atıftır. Papa'nın soyadı ''Caraffa''. Latinceye ''Cara Fdes'' olarak çevrilir caraffa.

70-Pius IV (1559-1565)

"Esculapii Pharmacum (Aesculapius Hekimliği)"
IV.Pius, tıp okumuştur ve yetenekli bir hekimdir. Arması da, yukarıda gördüğümüz, hekimlikten gelme Clement VII ile tıpa tıp aynıdır.

71-Pius V (1566-1572)

"Angelus Nemorosus (Koruların meleği)"
Asıl adı ''Antonio Michele Ghisleri''.''Micheal (Mikail)'' biliniği gibi melek ismidir.

72-Gregory XIII (1572-1585)

"Medium Corpus Pilarũ (Pilarum cesedi)"
1572 yılında, St.Bartholomew gününde gerçekleşen, Fransız protestanlarının katli olayı yüzünden; zalim papa mühamelesi görmüştür. Armasıda manidardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Gregorio_XIII.svg

73-Sixtus V (1585-1590)

"Axis İn Medietate Signi (İşaretin ortasındaki eksen)"
Malaki'nin ilk papası: II.Celestine'nin papa oluş yılı 1143'dür. 442 yıl sonra; yani bu papanın tahta çıkış tarihi 1585'dir. V.Sixtus ''İşaretin ortasında'' ise 1585 + 442 = 2027 eder ve eksen bitmiş demektir.

Açıkça 2027 lerde, Papalığın son bulacağını işaret ediyor. Bu da demek oluyor ki Hz.İsa'nın yeryüzüne gelip Hristiyanlığı özüne döndürdüğü yıllar 2020'li yıllar olacak.

Bir sonraki yazımızda listeyi sonlandıracağız. Bir sonra ki günde Malachy'nin Hz.İsa'dan sonra nasıl açıkça Hz.Mehdiye işaret ettiğini göreceğiz.

24 Nisan 2011 Pazar

Aziz Malachy'nin 112 Papa Listesi -2-


Şimdi listeyi görelim.

1- Celestine II (1143-1144)

"Ex Castro Tiberis (Tiber'in bir kalesinden)"
Papa II.Celestine, Roma yakınlarındaki Tiber Irmağı üzerindeki bir adada: ''Citta di Castello''da doğmuştur... Ayrıca, Malachy, aile adı Castello olan Papanın adını, latince ''Castro'' olarak yazarak; Papanın, Castello olan soyadına işaret etmiştir...

2- Lucius II (1144-1145)

"İnimicus Expulsus (Kovulan düşman)"
Malachy,bu papanın doğrudan soyadını vermiştir. Bu Papa'nın soyadı Caccianemıcı'dir. Açılımıysa: Caccia: ''defetmek - kovmak - avlama k''... nemici ise ''düşman'' anlamına gelir!..
Bu papa,küçük bir ordunun başında Jüpiter tapınağı'na yürümüş ve burada yenilgiye uğrayarak kendisine fırtatılan taşlarla ciddi şekilde yaralanmış; aldığı yaralar yüzünden birkaç gün sonra ölmüştür.

3- Eugene III (1145-1153)

"Ex Magnitudine Mõtis (Yüce dağdan)"
Ex Magnitudine Mõtis (yüce dağdan), bu papanın doğum yeri olan Montemagno 'ya dayanmaktadır.

4- Anastasius IV (1153-1154)

"Abbas Suburranus (Suburra'lı başrahip)"
Bu papanın gerçek ismi ''Corrado Demetri della Suburra'' dır.

5- Adrian IV (1154-1159)
"De Ruro Albo (Beyaz bir ülkeden)"

Papa Adrian, beyaz kayaları ve tepeleri yüzünden Albion olarak adlandırılan İngiltire'de doğmuştur. Doğum yeri St.Albans Manastırı'na yakındır. Kendisi Hertfordshire'daki St.Albans Okulu'nda eğitilmiştir ve Albano'nun Kardinal Piskoposu olarak takdis edilmiştir.

6-Alexander III (1159-1181)

"Ex Ansere Custode (Koruyucu kazdan)"
Papa Alexander, soylu bir aile olan ''Bandinella''lara mensuptur. Bu Bandinella ailesinin giysi armasında bir kaz resmi vardı.

7-Victor IV (1159-1164)

"Ex Tetro Carcere (Menfur hapishaneden)"
IV.Victor, Tullian Hapishanesi'nin, Aziz Nicholas ünvanlı kardinaliydi.

8-Paschal III (1164-1168)

"Via Transtiberina (Tiber'in ötesindeki yol)"
III.Paschal, Trastevere'deki, Santa Maria Kilisesi'nin kardinaliydi.

9-Calistus III (1168-1178)

"De Pannonia Thusciæ (Tuscia'nın Macaristan'ından)"
III.Calistus Macar kökenliydi.

10-Lucius III (1181-1185)

"Lux İn Ostio (Kapıdaki ışık)"
Bu Papa, Lucca'da doğmuş, 1159'da 'Ostia'nın' Kardinal piskoposu olmuştur.

11-Urban III (1185-1187)

"Sus İn Cribro (Elek içindeki domuz)"
Bu papanın adı Umberto Crivelli'dir.''Crevelli'':İtalyanca'da elek anlamına gelir.

12-Gregory VIII (1187)

"Ensis Laurentii (Lawrence'ın kılıcı)"
Papa VIII.Gregory, papa olmadan önce St.Lawrence kardinalidir.

13-Clement III (1187-1191)

"De Schola Exiet (Okuldan ayrılan)"
Bu papanın gerçek adı Paolo Scolari'dir. ''Schola'' ile kastedilmek istenen papanın soyadıdır. Okul mevzusundaysa, yazılı kaynaklar kısıtlı olduğu için bir bilgi yok. III.Haçlı seferini organize etmiştir.

14-Celestine III (1191-1198)

"De Rure Bovensi (Sığırların ülkesinden)"
Malachy,''Bovensi'' yle,bir kez daha papanın soyadına işaret ettiği söylenir. Bu papanın gerçek ismi ''Giacinto Bobone'' dir.

15-Innocent III (1198-1216)

"Comes Signatus (İşaretli kont)"
Innocent'in gerçek adı ''Lotario Dei Conti Segni'' dir.

16-Honorius III (1216-1227)

"Canonicus De Latere (Lateran rahibi)"
St.John Papa olmadan önce Lateran papazlarından biriydi.

17-Gregory IX (1227-1241)

"Avis Ostiensis (Ostia kuşu)"
Ostia'nın kardinal piskoposuydu. Ayrıca IX.Gregory'nin armasında bir kartal vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Innocenzo_III.svg

18-Celestine IV (1241-1243)

"Leo Sabinus (Sabinalı aslan)"
Bu Papa, Sabina'nın kardinal piskoposuydu. Yine armasında bir aslan bulunuyordu:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Celestino_IV.svg

19-Innocent IV (1243-1254)

"Comes Laurentius (Laurence kontu)"
Innocent Lavagna 'kontunun' oğluydu.1228'de Lucina'daki St.Lawrence'nin kardinaliydi.

20-Alexander IV (1254-1261)

"Signum Ostiense (Ostia'nın simgesi)"
Gerçek adı ''Renaldo dei Signori di Ienne''. Ostia'nın kardinal piskoposuydu.

21-Urban IV (1261-1264)

"Hierusalem Campaniae (Champagne'nin Kudüs'ü)"
Fransa'nın Champagne bölgesinin Troyes kentinde doğmuştur. 1255 yılında Kudüs patrikliği yapmıştır.

22-Clement IV (1265-1268)

"Draco Depressus (Ezilmiş ejder)"
Armasına bakmanız yeterli:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Clemente_IV.svg

23-Gregory X (1271-1276)

"Anguinus Vir (Yılan adam)"
Papalığının son yılı olan1276 da birçok önemli olay yaşanmıştır. İspanya'da 1276 yılında, Müslümanların elinde sadece Gırnata toprakları kalmıştı. Kubilay Han'a 100 tane misyoner gönderip Hristiyanlığı yaymaya çalışmıştır.

24-Innocent V (1276)

"Concionatur Gallus (Fransız vaiz)"
Papa V.Innocent,1225'de güneydoğu Fransa'da doğmuştu.

25-Adrian V (1276)

"Bonus Comes (İyi kont)"
Sadece 2 ay görevde kalabilmiştir. Ortodosk kilisesiyle birleşmek için çabaları olmuştur. Mütevazı bir papa olarak tanınmıştı.

26-John XXI (1276-1277)

"Piscator Thuscus (Toskanalı balıkçı)"
Portekiz'in okyanus kıyısındaki,Lizbon şehrinde doğmuştur. ''Tusculum'' a kardinal piskopos olarak atanmıştır.

27-Nicholas III (1277-1280)

"Rosa Composita (Alçakgönüllü gül)"
Armasında gül vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Niccolo_III.svg

28-Martin IV (1281-1285)

"Ex Teloneo Liliacei Martini (Zambağın Martin'inin hizmetinden)"
IV.Martin...

29-Honorius IV (1285-1287)

"Ex Rosa Leonina (Leonina gülünden)"
Armasında, iki aslanın tuttuğu bir gül vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Onorio_IV.svg

30-Nicholas IV (1288-1292)

"Picus İnter Escas (Yiyecekler arasındaki ağaçkakan)"
Bu papanın hüküm sürdüğü 4 yılda,Hristiyanlık ağır bir yara almıştır.Haçlı seferleri 1291 yılında sona ermiş ve Hristiyanlar,büyük ölçüde Ortadoğu'dan atılmışlardır.Papa IV.Nicholas,İstanbul'u;yani doğu romayı birleştirmek için uğraşmıştır.Tatar ve Moğol topraklarına misyonerler yollamıştırAma çabaları sonuçsuz kalmış ve çevresindekilerin ona duyduğu güven sarsılmışdır.
Yani herşey yolunda giderken gereksiz bir şekilde zor yolu seçmiştir. Malachy bunu yiyecekleri içindeki ağaçkakan diyerek anlatmış.

31-Celestine V (1294)

"Ex Eremo Celsus (Yükselen münzevi)"
V.Celestin, Papa olmadan önce, sık sık inzivaya çekilirdi ve bazen su ve ekmekten başka bir şey yemezdi. Papa olduktan sonra fazla kalmadı. Diplomatik hususlarda yetersizdi. Bu nedenle diğer kardinaller arasında hoşnutsuzluk yarattı. Vatikan tarihinde bir ilki yapıp:Papalıktan istifa etti. Kendisinden sonra gelen papa VIII.Boniface, Celestin'i hapse attırmıştır. Çok zulüm görmüştür; ve en son hapishanede ölmüştür.
Münzevi: ''topluluktan kaçan, yalnız başına kalmayı seven,alçakgönüllü''

32-Boniface VIII (1294-1303)

"Undarũ Benedictione (Dalgaların lütfundan)"
Armasında,dalga resmi vardır:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Bonifacio_VIII.svg

33-Benedict XI (1303-1304)

"Concionator Patereus (Patara'lı vaiz)"
Benedict Patara'lıdır.

34-Clement V (1305-1314)

"De Fessis Aquitanicis (Aquitane'lı şeritlerden)"
Arması şeritlidir:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:C_o_a_Clemente_V.svg

35-John XXII (1316-1334)

"De Sutore Osseo (Osse'li ayakkabıcıdan)"
Babası ayakkabıcıdır.

36-Nicholas V (1328-1330)

"Corvus Schismaticus (Hizipçi karga)"
XXII. John'a karşı gelerek Papalığını ilan etmiştir. Böylece bölücülük yapmıştır. Vatikan kayıtlarına göre adı Pietro Rainalluci Di Corvaro.

37-Benedict XII (1334-1342)

"Frigidus Abbas (Soğuk piskopos)"
XII.Benedikt kapalı ve soğuk bir insandı bu yüzden papalık yaptığı 8 yılda bir çok eleştiriye maruz kalmıştır. Ayrıca papa olmadan önce, Fontfroide Manastırının papazıydı. Bu manastırın adının manası ''soğuk memba'' dır.

Listeye bir sonraki yazımızda devam edeceğiz.

23 Nisan 2011 Cumartesi

Aziz Malachy'nin 112 Papa Listesi -1-


Malachy 1094 yılında,İrlanda'nın Kuzey'indeki,Armagh'ta doğdu. 1140 ın başlarında kısa bir yazı kaleme aldı. Bu yazıda yaşadığı dönemden itibaren gelecek olan 112 tane Papa'yı birer cümle ile özetliyordu. Yazının sonunda da yine kısa bir dörtlük yazmıştı.

Bu metinleri Papa II.Innocent'e verdi. II.Innocent, yazıları fazla önemsemedi. Malachy'nin bu kısa el yazmasını Vatikan arşivlerine koydu ve metinler burada yaklaşık 400 yıl boyunca okunmadan kaldılar.

Ta ki 1595 yılına kadar. Arnold de Wyon isimli bir keşiş, Vatikan arşivindeki Malachy'nin metnini farketti ve ''Lıgnum Vıtate'' (Hayat Ağacı) isimli bir kitap yayınladı.

Arnold de Wyon, kitabında Malachy'den şöyle bahsediyordu:

''Malachy'nin bazı risaleler yazmış olduğu söylenir.Ancak benim sadece, kendisinin papalar hakkında yazmış olduğu kehanetten haberim vardır. Bu metinler gayet kısadır. Daha önce de, bildiğim kadarıyla hiç bir yerde yayınlanmamıştı. Bu konuyla ilgili benden bilgi isteyenlerin arzusunu yerine getirmek için bunları kitabımda yayınlamayı uygun gördüm.''

İşte bu kitaptan sonra metinler gittikçe daha çok ilgi çekmeye başladı, çünkü tüm liste bire bir doğru şekilde çıkıyordu.

Şu an Malachy'den itibaren 111 Papa geçti. yani metinlere göre 16.Benedict'ten sonra seçilecek Papa son Papa olacak!

Yazımızın ikinci bölümünde Malachy'nin Papa'ları nasıl tarif ettiğini yazacağız. Böylece 111 Papa'nın da gerçekten işaret edilmiş olduğunu göreceğiz.

Son yazımızda ise tüm metinlerin sonundaki dörtlükte Malachy'nin nasılda Hz.Mehdi'yi müjdelediğini göreceğiz.

6 Nisan 2011 Çarşamba

Hz.Muhammed (sav)'in Vahiy İle Gelecekten Haber Vermesi -2-


AYA GİDİŞ TARİHİ


Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve Ay yarıldı. (Kamer Suresi, 1)

Ayette "yarıldı" anlamına gelen "inşakka" kelimesi kullanılmıştır. Bu kelime "toprağın yarılması, kazılması, kabartma, toprağı sürme..." anlamlarında da kullanılan "şakka" fiilinden türetilmiştir. 

"Şakka" fiilinin başka ayetlerdeki kullanımına örnek olarak Abese Suresi, 25-31 arasındaki ayetleri gösterebiliriz. Ayetlerde:

Biz şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık, sonra yeri yardıkça yardık; böylece onda taneler bitirdik, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, boyları birbiriyle yarışan ve içiçe girmiş ağaçlı bahçeler. Meyveler ve otlaklıklar. (Abese Suresi, 25-31)

Görüldüğü gibi bu ayette "şakka" kelimesi "ikiye yarılma, ayrılma" manasında değil, "toprağın yarılıp, çeşitli ekinlerin bitmesi" manasında kullanılmıştır. "Şakka" kelimesi bu şekilde değerlendirildiğinde (Kamer Suresi, 1. ayetinde geçen) "Ay'ın yarılması" anlamı yanında, aynı zamanda 1969 yılında Ay'a çıkma olayında Ay toprağı üzerinde yapılan faaliyetler de anlaşılır. (Doğrusunu Allah bilir.) Nitekim bu konuda çok önemli bir işaret daha vardır. Kamer Suresi'nde geçen bu ayetin bazı kelimelerinin ebcedi* bizlere 1969 rakamını vermektedir. Bu hesaplama yönteminde vurgulanması gereken önemli bir nokta da, yapılan hesaplamalarda çok büyük ya da çok ilgisiz sayıların çıkma olasılığıdır. İlgili sayının elde edilme ihtimali son derece zayıf olmasına rağmen, böylesine net bir rakamın hesaplanması oldukça dikkat çekicidir.


Saat (yakınlaştı) ve Ay yarıldı.

HİCRİ: 1390 MİLADİ: 1969

1969'da Amerikalı astronotlar Ay üzerinde incelemeler yapmış, Ay'ın toprağı çeşitli aletlerle kazılmış, yarılmış ve örnek alınarak Dünya'ya getirilmiştir.

*Ebced nedir: Arapça alfabedeki her harfin sayısal bir değeri vardır. Yani Arapçada her harf bir rakama tekabül eder. Bundan istifade edilerek çeşitli hesaplamalar yapılır. İşte yapılan bu hesaba "ebced hesabı" ya da "hisab-ı cümel" denir.


14 Şubat 2011 Pazartesi



Hz.Muhammed (sav)'in Vahiy İle Gelecekten Haber Vermesi

BİZANS'IN GALİBİYETİ

Hz.Muhammed (sav) Allah'tan aldığı vahiy ile gelecekten pek çok haber vermiştir. Bu bilgilerden biri de Kuran'da da geçen ve aynı zamanda Kuran'ın dabir mucizesi olan Bizans'ın galibiyeti vakasıdır.

Şimdi bu mucizevi gelecekten haber vermeyi anlatmaya başlayalım.

Rum Suresi'nin hemen başındaki ayetlerde Bizans İmparatorluğu'nun bir yenilgiye uğradığı, ama çok kısa bir zaman sonra tekrar galip geleceği şöyle bildirilmiştir: 

Elif, Lam, Mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. "Dünyanın en alçak yerinde". Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Üç ile dokuz yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir. (Rum Suresi, 1-4)

Bu ayetler, Hıristiyan olan Bizanslıların, 613-614 yıllarında putperest bir toplum olan Persler karşısında çok ağır bir yenilgiye uğramasından yaklaşık 7 sene sonra, MS 620 civarında indirilmişti. Ayetlerde Bizans'ın çok yakında galip geleceği haber veriliyordu. Oysa o sırada Bizans o kadar büyük kayıplara uğramıştı ki, değil tekrar galip gelmesi, ayakta kalması bile imkansız görülüyordu. Persler Bizanslıları 613 yılında Antakya'da yenilgiye uğratarak; galibiyetlerini Şam, Kilikya, Tarsus, Ermenistan ve Kudüs'ü ele geçirmeleriyle sürdürmüşlerdi. Özellikle 614 yılında Kudüs'ün kaybedilmesi, Kutsal Mezar Kilisesi'nin tahrip edilmesi ve Hıristiyanlığın sembolü "Gerçek Haç"ın Persler tarafından ele geçirilmesi, Bizanslılar için ağır bir darbe olmuştu.
( http://en.wikipedia.org/wiki/Heraclius )

O dönemde yalnız Persler değil, Avarlar, Slavlar ve Lombardlar da Bizans Devleti'ne karşı büyük tehdit oluşturmaktaydı. Avarlar İstanbul önlerine kadar gelmişlerdi. Bizans Kralı Heraklius, ordunun masraflarını karşılayabilmek için kiliselerdeki altın ve gümüş süs eşyalarının eritilip paraya çevrilmesini emretmişti. Hatta bunlar da yetmeyince bronzdan heykeller bile para yapımı için eritilmeye başlanmıştı. Pek çok vali, Kral Heraklius'a isyan etmiş, İmparatorluk parçalanma noktasına gelmişti. Önceden Bizans toprağı olan Mezopotamya, Kilikya, Suriye, Filistin, Mısır ve Ermenistan, putperest Perslerin işgali altına girmişti.
( Warren Treadgold, A History of the Byzantine State and Society, Stanford University Press, 1997, ss. 287-299 )

Kısacası, herkes Bizans'ın yok olmasını bekliyordu. Ama tam bu dönemde, Rum Suresi'nin ilk ayetleri vahyedildi ve Bizans'ın dokuz yıl geçmeden yeniden galip geleceği haber verildi. Bu galibiyet öylesine imkansız gözüküyordu ki, Arap müşrikleri Kuran'da haber verilen bu zaferin, asla gerçekleşmeyeceğini düşünüyorlardı.

Fakat Kuran'ın tüm haberleri gibi bu da hiç kuşkusuz gerçekti. 622 yılında Heraklius Ermenistan'ı işgal edip Persleri yenerek çeşitli zaferler kazandı. ( http://fstav.freeservers.com/emperors/heraclius.html ) 627 yılının Aralık ayında, Bizans ve Pers İmparatorlukları arasında, Bağdat yakınında Dicle Nehri'nin 50 km doğusunda bulunan Ninova harabeleri yakınında büyük bir savaş daha oldu. Bizans ordusu, Persleri burada da yenilgiye uğrattı. Birkaç ay sonra da Persler işgal ettikleri yerleri Bizans'a geri veren bir anlaşma imzalamak zorunda kaldılar.
( Warren Treadgold, A History of the Byzantine State and Society, Stanford University Press, 1997, ss. 287-299 )

Rumların galibiyeti 630 yılında İmparator Heraklius'un Pers hükümdarı II. Khosrow'u yenilgiye uğratarak, Kudüs'ü geri alması ve Hıristiyanlığın sembolü "Gerçek Haç"ı Kutsal Mezar Kilisesi'ne kazandırmasıyla tamamlanmış oldu.
( http://web.genie.it/utenti/i/inanna/livello2-i/mediterraneo-1-i.htm; 
http://impearls.blogspot.com/2003_12_07_impearls_archive.html;http://en.wikipedia.org/wiki/Heraclius )

Böylece Allah'ın Kuran'da bildirdiği "Rum'un zaferi", ayetteki "üç ile dokuz yıl içinde" ifadesiyle dikkat çekilen zaman aralığında, mucizevi bir şekilde gerçekleşmiş oldu.

Bu ayetlerde yer alan bir başka mucize de, o dönemde kimsenin tespit etmesinin mümkün olmadığı coğrafi bir gerçeğin haber verilmesidir. Rum Suresi'nin 3. ayetinde, Rumlar'ın "Dünya'nın en alçak yerinde" yenildikleri belirtilir. Arapçası "edna el-ard" olan bu ifade, bazı meallerde "yakın bir yer" olarak da tercüme edilir. Ancak bu tercüme, orijinal ifadenin tam karşılığı değil, mecazi bir yorumudur. "Edna" kelimesi Arapça'da "alçak" demek olan "deni" kelimesinden türemiştir ve "en alçak" anlamına gelir. "Ard" ise yeryüzü demektir. Dolayısıyla "edna el-ard" ifadesi de "yeryüzünün en alçak yeri" manasına gelmektedir. 

Bazı tefsirciler söz konusu bölgenin Araplara yakınlığını göz önünde bulundurarak kelimenin "en yakın" anlamını tercih etmektedirler. Ancak kelimenin asıl anlamı, Kuran'ın indirildiği dönemde bilinmesi mümkün olmayan çok önemli bir jeolojik gerçeğe işaret etmektedir. Çünkü Dünya'nın en alçak yerini araştırdığımızda, bu noktanın Bizanslıların, 613-614 yıllarında yenilgiye uğradığı yerlerden biri olan Lut Gölü (Dead Sea) havzası olduğunu buluruz.
( http://www.beconvinced.com/science/QURANLOWEST.htm;http://www.tasabeeh.com/english/html/print.php?sid=71 )

Bu yenilginin en ağır darbesi, daha evvel de belirttiğimiz gibi, Lut Gölü yakınlarındaki Kudüs'teki yenilgi ile birlikte Hıristiyanlığın sembolü "Gerçek Haç"ın kaybedilmesidir. 

Bizans İmparatorluğu ile Persler arasındaki savaşın gerçekleştiği söz konusu yer, Suriye, Filistin ve şimdiki Ürdün topraklarının kesiştiği bölgede yer alan Lut Gölü havzasıdır. Lut Gölü çevresi ise deniz seviyesinden 399 metre aşağıdaki, yeryüzünün "en alçak" bölgesidir.
( http://www.deadsea.co.il/ENA/Index.html )

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Lut Gölü'nün rakımının, yalnızca modern çağdaki ölçümlerle tespit edilmiş olmasıdır. Daha önce hiç kimsenin Lut Gölü'nün Dünya'nın en alçak bölgesi olduğunu bilmesi mümkün değildir. Ama bu bölge Kuran'da "yeryüzünün en alçak yeri" olarak tanımlanmıştır.