Pages

18 Eylül 2011 Pazar

CEMAL GÜRSEL'İN HAYATINDAKİ 38 İMZA


27 Mayıs 1960 yılında darbe yapıp yönetime el koyan cunta bilindiği gibi "milli birlik komitesi" idi. Milli birlik komitesi önce darbeyi planlamış, bu planlamalarda liderlik çoğunlukla Cemal Madanoğlu'nda olmuştur. Ancak aralarında hiçbir general olmadığı için, emir komuta zinciri ihlali dolayısıyla ordunun kendi emirlerine girmeyeceği ve başarısız olacakları korkusu ile başlarına bir başka kişiyi getirmeye karar vermişlerdir. O sırada Kara Kuvvetleri Komutanı olan ancak emekliliğine çok kısa bir süre kalan ve İzmir'e zorunlu izine yollanan Orgeneral Cemal Gürsel milli birlik komitesi için aranan kişi olmuştu.

Milli birlik komitesi derbeyi yaptıktan sonra Cemal Gürsel'i çağırıp, komitenin başına geçirdi. Cemal Gürsel artık tek adam olmuştu. Cemal Gürsel'i tek adam yapan milli birlik komitesi tam 38 kişiden oluşuyordu.

Türkiye'yi onlarca yıl geriye götüren bu darbenin liderliğine getirilen Cemal Gürsel için 38 imza bir kez daha atılacaktı.

1966 Şubat ayında Cemal Gürsel ciddi anlamda hastaydı. Sol tarafına felç inmişti. Türkiye dışında tedavi edilmesi uygun görülmüştü. Amerika Başkanı Johnson'ın gönderdiği özel uçakla tedavi olmak için Amerika'ya gitti. 2 gün sonra ise durumu ağırlaştı. İyileşemeyeceği anlaşıldığında Türkiye'ye geri getirilmesi kararlaştırıldı. Yine bir özel uçakla ülkeye dönen Gürsel o sırada komadaydı.

Bir grup doktor Gürsel'in bitkisel hayata geçtiğini açıkladı. İşte Cemal Gürsel'in 38 imzayla ikinci randevusu bu olmuştu. Çünkü Cemal Gürsel'in bitkisel hayata geçtiğini ve fişinin çekilebileceğini billdiren doktorlar heyeti de tam 38 kişiydi.

Gürsel'i tek adam yapan bir 38 imzaydı, vefatında da 38 imza oldu.

4 Eylül 2011 Pazar

METAZAMAN


-Tarihteki Rakamsal Şifre Döngüleri-

Eski Yunan filozofu Aristoteles Fizik ismi verilen bir seri kitap yazmıştır. Bu serinin dışında felsefi sorgulamanın temel alanı ile ilgili başka çalışmaları vardı ve bu grupları sıraya koyarken Fizik'ten hemen sonrasını seçmişti. Bu kitapların o dönemde herhangi bir ismide yoktu. Bu sebeple ilk Aristoteles uzmanları bu kitaplara "ta meta ta fizika" yani "fizik ile ilgili kitaplardan sonra gelen kitaplar" ismini vermişlerdir. Bu 'metafizik' kelimesinin kaynağıdır.

Günümüzde daha baskın anlamıyla fiziksel olarak açıklayamadımız şeyler için kullanılır. Daha doğrusu materyalist anlamda açıklanamayan şeyler için kullanılır.

Bu kavram sadece fizik için değil zaman içinde geçerlidir. Zamanın da ötesi vardır: metazaman.

Tarih gelişigüzel akmaz. Olaylar belirli bir döngü içerisindedir. Bu periyotlar farklı zaman aralıklarına sahip olabilir.

Hekimoğlu İsmail 80'li yıllarda yazdığı Müslüman ve Para adlı kitabında metazamandan bahseder ve bu tarih döngülerinden bazı örnekler verir. Tarihe damga vuracak insanların belli bir periyotta yaşadığına örnek olarak şöyle bir liste sunar:

Türkiye'nin Manevi Mimarları:

1873-1960 Bediüzzaman Said Nursi
1888-1959 Süleyman Hilmi Tunahan
1881-1943 Abdülkerim Arvasi
1887-1942 Elmalılı Hamdi Yazır
1873-1936 Mehmet Akif Ersoy
1884-1971 Ömer Nasuhi Bilmen

Dünya Siyasetinden Önemli İsimler:

1881-1938 Mustafa Kemal Atatürk
1884-1974 İsmet İnönü
1874-1965 Churchill
1869-1948 Gandi
1889-1945 Hitler
1883-1945 Mussolini
1870-1924 Lenin
1879-1953 Stalin
1893-1945 Mao

Bu listelerin dışında bilim dünyasından, ünlü yazarlardan tamamına yakını bu bu periyot dahilinde yaşamışlar.

1880 yılları Hicri olarak 1300 yılıdır. 1979-1980 ise 1400.

Yukarıdaki örneklere baktığımızda geçtiğimiz yüzyılın en önemli şahıslarının tam hicri 1300'lerin başlarında doğduklarını ya da o dönemde çocuk olduklarını görürüz.

1980 yılında ise bu döngünün yeniden başlayacağı anlaşılmaktadır.

Zaten tarihe şöyle bir baktığımız zaman 80 li yıllarda kitleleri peşinden sürükleyebilecek liderlerin yoksunluğu hemen göze çarpar. Tabi ki bu dönemde yaşamış çok önemli şahsiyetler vardır. Ancak yukarıda verdiğimiz örnek listedeki gibi bir etki oluşmamıştır. Buna dönemin şartlarını imkan vermediği söylenebilir, zaten bizimde anlatmak istediğimiz tam olarak budur.

Sonuç olarak şunu anlıyoruz, 1980 yılı yaşadığımız yüzyılın önemli şahsiyetlerinin ortaya çıkacağı yıllardır. Bu asrın en önemli şahsiyetleri 1980 yılında çocuk veya gençlik çağındaydı.

Şimdiyse aradan 31 yıl geçti. Yani bu asrın önemli şahısları orta yaşa ulaştılar. Peki görebiliyor muyuz?

Yukarıdaki listeye tekrar bakalım. 1880 + 31 = 1911. Yukarıdaki örnek listemizdeki kişilerin 1911 yılında nasıl tanındıklarını düşünelim. Daha tam olarak parlamış değillerdi. Parlamaları bir kısmınında tanınmaları, 1915 sonrasında olmuştur. Özellikle I.Dünya Savaşı sonrası yaşanan yaklaşık 20 yıllık dönemde herşey olup bitmişti.

Bu döngüye göre 2016-2017 gibi bu asrın mühim şahısları kitleler tarafından daha net görülebilecek. devamında gelen yıllarda ise bu önemli şahısların en parlak yıllarını göreceğiz